16 Haziran 2014 Pazartesi

ÖFKE

Öfke; insanın en aciz olduğu durumlarından birisidir. Öfkelenen veya öfkeye kapılan bir insanı durdurmak gerçekten çok zordur. Öfkenin ateşi öncelikle insanın kendini yakar, daha sonra karşıdaki muhataba ya ulaşır, ya da ulaşmaz. 

Öfke dinen de uygun bir durum değildir. Başta Peygamber efendimiz olmak üzere, bütün İslam alimleri, evliya ve ulemalar öfkeyi hiç tasvip etmemişlerdir. Çünkü Öfke; İnsanın maneviyatına çok ama çok büyük zararlar vermektedir. Onarılması çok güç durumlar ortaya çıkarır. Öfkelenen bir insan öncelikle kendisini kaybeder. Ne yaptığını, ne hal altında olduğunu bilmez bir hale gelir. Öfkeli insanın karşısında bulunan insan ise; bu duruma nasıl bir çözüm bulacağını ve arayı nasıl düzeltebileceğini acilen bulmalıdır. Burada özellikle bir taraf muhakkak alttan almalı ve durumu minumum zararla kapatmalıdır. Öfkenin çok büyük yan etkileri vardır. 

Bunlar başta kalp rahatsızlıkları ve sinir hastalıklarıdır. Bu rahatsızlıklar gerçekten çok tehlikeli sonuçlara yol açabilirler. Bunun için her zaman öfkeyi kontrol etme yöntemlerini kullanmamız gerekir. 

Öfke kontrollerinin en başında ise; nefes kontrolü gelmektedir. Nefes kontrolünü sürekli yapmalı ve günlük hayatımızda da bundan vazgeçmemeliyiz. Özellikle öfkeye karşı uyarıcı yazı ve resimleri evimizde, iş yerimizde, arabamızda kısacası; kullandığımız her alanda bulundurmalıyız. Bu bizleri gerçekten çok büyük öfke sorunları ile bunların vereceği zararlardan kesinlikle koruyacaktır. 

Çevremizde yaşayan her türlü canlı veya cansız şeyleri dikkate alarak, onlarla ortak yaşamaya, onlara daha saygılı olmaya, onlarla her zaman iyi geçinmeye, onları anlamaya çalışmalıyız. Sürekli ama sürekli empati yöntemini kullanmalıyız. Kendimizi diğerlerinin yerine koyarak, onlar gibi düşünerek, onların görüşlerine saygı duyarak,onları anlayışla dinleyerek, hareketlerimizi onlara göre dizayn ederek, her zaman birlikte yaşamaya gayret ermeliyiz. Dost kazanmaya çalışmalıyız. Bize düşman olanlara bile saygımızı ve sevgimizi göstermeliyiz. Bize taş atana, biz gül atmalıyız. Kimseye kin gütmemeye, kimseye kızmamaya gayret etmeliyiz.

Tüm bunların neticesinde; öfkenin hayatımızı mahveden zararlı bir hastalık olduğunu anlamış olmaktayız. Öfke ile kalkanın zararla oturacağını hiç bir zaman unutmamalıyız.Hayatımıza huzurlu ve sakin bir şekilde devam etmeliyiz. Öfkelenmeden yaşamaya merhaba....

(kadirdeveci78@gmail.com)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Öne Çıkan Yayın

KELEBEK