23 Haziran 2014 Pazartesi

BEKARLIK SULTANLIKTIR

Bekarlık; her gencin başından geçen, evlilik öncesi bir bekleme, arayış içinde olma ve yalnızlık içinde geçen bir ara dönemdir. Bu dönemde; hem erkek, hem kız evliliğe giden yolda, çok iyi hazırlık yapmaları gerekmektedir. Her dönemin zorluğu olduğu gibi, bekarlık döneminin de bir takım zorlukları vardır. Bu zorluklar o kadar çoktur ki, burada bunları saymakla bitiremeyiz. Ancak; bir kaç önemli olanlarına burada değinmek tam yerinde olacaktır. Bekar bir insanın hem madden, hem de manen kaybı çok büyüktür. İstisnai durumlar vardır. Ancak bunlar resmin tamamını görmeyi engellememelidir. 

Bazılarının dediği gibi bekarlık, o kadar da göründüğü gibi sultanlık değildir. Tabii; burada kişilerin görüşleri de önem arz eder. Zaten biz de görüş ve düşüncelere saygı gösterme nezaketini, elden hiç mi hiç bir zaman bırakmamamız gerekir. Zaten bizde her zaman onu yapmaktayız. Bizlerin değerli büyükleri de, her zaman bekarlığı tadında bırakmayı, yani; bir saniye bile beklemeden, çok ivedi olacak şekilde evlenmemizi bizlere tavsiye ve telkin etmektedirler. 

Sonuç olarak; bekarlığın da belli bir süresi veya ömrü vardır. Bu ömür veya süre, evlilik akdi ile sona erer. Yani kişinin evlenmesiyle son bulur. Bu hayatta insan gerçekten her şeyi zamanında ve tadında bırakarak, mutlu bir ömür geçirmek sevdasındadır. Kuşkusuz ki hepimizin beklentisi de bu yöndedir. Çünkü; bekarlıkta bir yere kadardır. Artık buna bir son vererek yani bekarlığı tadında bırakarak, evlilik yolunda hızla ilerlemek bizler için en şahane yol olacaktır. Şüphesiz ki; insanın büyüyüp çoğalması gerekir. Kendinden sonra gelen nesillere güzel evlat ve harika yarınlar bırakmalıdır. Bunların olması için en olması gereken kişinin kendine uygun, halinden anlayan biriyle dünya evine girmesi gelmektedir. Tabii günümüz Türkiyesin de kendine göre birini bulmak o kadar da kolay olmasa gerek. Çünkü artık eski dönemlerin o havası ruhu günümüzde kalmamış durumda. Artık herkesin gözü yüksekte olup, kendini her zaman dev aynasında görme edası içindedir. İnsanlar artık işi tamamen maddi boyuta taşımış olmakla, manevi boyut maalesef tamamen göz ardı edilmeye başlamıştır. Bunlar gerçekten insanı üzen durumlardır. İnsan hangi durumda olursa olsun haline şükretmeyi bilmemekte, her zaman açgözlülük peşinde koşmakta, bu durumda insanın kendini perişan hale getirmesi anlamına gelmektedir.  

(kadirdeveci78@gmail.com)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Öne Çıkan Yayın

KELEBEK