7 Ocak 2016 Perşembe

ÇOK BÜYÜK BİR İŞADAMI OLMANIN FORMÜLÜ

Arkadaş kim istemez ki bu hayatta iyi bir işe güce sahip olmayı, çok önemli ve değerli bir iş adamı olabilmeyi. Denir ki; çalış kardeşim seninde olsun Doğrudur ama her doğruda yontulmayı veya irdelenmeyi, analiz edilmeyi bekler. Acaba tek başına çalışmak ne kadar yararlı bir sonuç ortaya koyacaktır ? Daha başka formüllerde devreye sokulmalı mıdır ? İşte bu noktada;  İste, inan ve olsun haykırışı ivedi bir şekilde devreye girmeli, insanı çıkabileceği en maksimum seviyeye çıkarma realitesini göstermelidir. Eğer bir insan bu amaç ve gaye içerisinde olursa; elinden bir uçan bir de kaçan kurtulacaktır.  

Hayat; bazılarının belirttiği gibi çok da karamsar bir tablo halinde değildir. Aslına bakarsanız hayat çok neşeli, güzelliklerle dopdolu, her an insana bir çok şans ve fırsat verme telaşı içinde olan, istisnai bir nitelik barındıran, insana insan gibi muamele yapmayı çok ama çok iyi öğreten sanatsal bir değerdir. İşte bu değeri anlayan veya farkına varabilen her insan muhteşem şaheserden fayda ve yarar sağlamayı da çok ama çok iyi bilecektir. Artık O; yaşamın tüm sırlarına vakıf olmuş ve kendine bir derece  yapmıştır. Ne güzel değil mi insanın bir dereceye veya makama ulaşması. Kim istemez ki; bir makam ve mevki sahibi olmayı. Tüm bu bileşenlerin hepsi nazarı dikkate alındığı vakit; bak sen ne güzel sonuçlarla karşı karşıya kalırsın. Hadi o zaman tüm sırlara vakıf olmaya ve yaşamda olması gereken, gerçek değerini özümsemiş halde hayatı idâme ettirmeye. Hayat işte senin için var ve senin için emir beklemekte. Senin yapman gereken istemek, inanmak ve sonucunda en güzel şekilde başarmak. Haydi! İste, inan ve olsun. Durma! Duracak ne bir vaktin ne de en ufak bir saniyen var. O  zaman ne yapmalı ? Hiç durmadan harekete geçerek tüm eksik ve noksanları halletmek suretiyle çok güzel şeyler başarma azmi ve gayreti sayesinde hayatta ulaşılması en güç, en zor, en zirve ve en yüksek  yerlere çıkma zamanı. 

Başlıktan da anlaşılacağı üzere, şu anda her insanında verdiği tepkiye göre nasıl olacakta büyük bir iş adamı olacağız. İşte bu sorunun cevabı net ama net olarak insanın öz benliğinde yatmakta ve onu çıkartıp ortaya atması veya değerlendirmesi an meselesi. Yarın da değil amma bugün amma bugünden de daha çabuk. Temel de elindeki şeyin değeri bilinerek bir işe başlamalı ve sabır ve sebatla çıkılması en güç noktalara bile hızla ve zevkle adeta uçarak çıkılmalıdır. Unutulmamalıdır ki; temeli sağlam olanın emeli de çok sağlam olur. Her şey her zaman temelde başlar ve temelle birlikte hedefe nail olma şerefi ile tamamlanır. O zaman ilk yapılması gereken hareket temeli çok  ama çok sağlam atmak veya yapmakla işe girişmektir. İkinci olarak kendini ve düşünce yapısını olumlu yönde değiştirecek bilgi, belge ve dökümanları sürekli kontrollü bir şekilde büyük bir hazla, özümseyerek hayata veya yaşama katarak kendine her daim çok daha hızlı bir ivme kazandırmalıdır. Bu konu üzerine verilmesi gereken örneklerden birisi ve en önemlisi de acil ama çok acil bir dil veya lisan öğrenip hayata geçirmektir. Denmiştir ki; bir dil bilen bir insana denk ise, iki dil bilmek de iki insana tekabül eder. Bu veya buna benzer daha bir çok yol ve yöntem bizlerin ufkunda, dünyasında ve ilerlemesinde çok ama çok önemli faktör olur. En önemli noktalardan bir tanesi ise; özellikle zaafiyet gösterilen bir konu olup; her gün muhakkak okunması gerekli olan kitap, dergi, gazete gibi şeylerin okunmaması veya alışkanlık haline getirilmemesinden kaynaklanan bir sorundur. Bilinmelidir ki; gerçek manada her gün en aşağı 20 sayfa okumayı kendine âdet haline getiren bir kişi gelecekte hiç umulmadık yerlere gelme şansını çok büyük ihtimalle kazanmış olur. Eğer olumlu alışkanlıkları kendine görev ve vazife haline getiren bir insan gelecek yarınlara her daim daha umutla mutlu olarak bakar.  

Sonuç olarak; lafı veya sözü fazla uzatmadan söylemek istediklerimizi bir iki cümleye sığdırmaya çalışırsak; yapılması gereken en önemli şey; kendi farkındalığını fark ederek, içinde bulundurduğu harika ve mükemmel cevheri tam ve zamanında, uygulama cesareti göstermek çok önemli bir adım olacaktır. İşte bu tahakkümü gösterebilen her insan gerçekten de çok önemli derece ve makamlara ulaşma zevkine erişir.   

O zaman durma harekete geç ve tüm zenginlikleri hayatına sok. Unutma ki; sen bu dünyada bulunan şaheserlerin başısın.  Özüne dön ve hayatındaki bu önemli gerçekle yüzleş. Yüzleş ki yarın geç kalmayasın. Elinde bulundurduğun tüm bu öz kaynakların değerini ve kadrini çok iyi bil. Bilmemek ayıp değildir. Asıl ayıp olan öğrenmemek ve tembellik etmektir. Tembelliği ve her türlü sıkıntıları bir kenara at. Kendini her daim sev. Sev ki; insanları sevmesini de bil, bu şekilde hem sev hem de çok sevil.

Vermek istemese idi istemeyi vermezdi sözü ile de istemeyi çok iyi bilmenin önemi hiç bir zaman göz ardı edilmemelidir. İste ki; her şey gönlünce olsun. Gözün ve gönlün hiç bir zaman aç veya açlıkla imtihan olmasın...


(kadirdeveci78@gmail.com)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Öne Çıkan Yayın

KELEBEK