25 Ocak 2016 Pazartesi

MUTLULUK İÇİNDE YAŞAMAK

Mutluluk; her insanın tatmak veya yaşamak istediği çok özel bir duygu halidir. Bu duygu insana o kadar sevinç veya kıvanç verir ki, anlatılması, yazılması, kelimelere dökülmesi burada kifayetsiz kalacaktır. Bu duyguyu yaşamayan veya yaşamasını bilmeyen her zaman çok pişmanlık yaşar.  Çünkü bu duygu hayatın anlamını ortaya koyan, yaşamı daha da güzelleştiren veya yaşanabilir  hale getiren çok önemli bir hissiyatlar manzumesidir. 

Mutluluk; tek başına bazılarına göre bir anlam ifade etmeyebilir. Ancak kelime olarak bakıldığında Mutluluk gerçekten de çok büyük meallere gebe olmuş ve olmaya da devam edecektir. Tabii ki; düşünce ve görüşler kişiden kişiye değişiklikler ifade edebilir. Fakat biz bunlara veya bu gibi olumsuz çözümler ortaya koyan durumlara fazla takılmadan gerçek manada bizlerin aydınlanmasına, ilerlemesine ve bilgi sahibi olmasına  vesile olacak türden değerlere daha da çok yaklaşmak veya kabullenmek durumundayız. Bunların en başında da hayatı devamlı pozitif olarak görmeye çok çalışmalı, olumlu bir yaşam profili çizmeye aşırı gayret göstermelidir. Eğer bu sayılanlar harfiyen yerine getirildiğinde o zaman mutluluk bizimle her daim olacak ve olmaya da devam edecektir. Eğer biz mutlu olmayı başarırsak bilinmelidir ki etrafımızdakiler de mutlu olacak ve bu şekilde tüm ahali, millet mutlulukla kaynaşacaktır. O zaman her türlü huzursuzluk, sıkıntı ve dert ortadan  muhakkak kalkacaktır. 

Eğer sen mutlu olmak istiyorsan gel benimle yeni bir sayfa açmaya çalış ve kendini mutluluk formatına sok. Sen şunu çok iyi bilmelisin ki, insan isteyip inandıktan sonra başaramayacağı, yapamayacağı ve çözemeyeceği hiç bir problem, sorun, sıkıntı ve dert kalmaz.  

Mutlu olmak istiyorsan; öncelikle hayata veya yaşamına çok ama çok Teşekkür et. Yaşamında şükür etmeyi çok ama çok iyi bil. Sabırlı olma yolunda önemli adımlar at. Unutma ki; sabırla koruk helva olur. 

Mutluluk yolunda başarılar... 

(kadirdeveci78@gmail.com) 

22 Ocak 2016 Cuma

SIKILDIN MI BİR OH ÇEK GEÇER GİDER

Sen güzeller güzeli, şahaneler şahanesi dünya tatlısı hayran olunan insan. Bir bak etrafına ve nasıl bir sarayda yaşadığının artık farkına var. Neden kendini hep harap etmeye çalışıyorsun. Ne olur artık bu ümitsiz durum ve vaziyetlerden kendini çek, kurtar. Unutma ki bu dünya fani bir dünya olup, her şey gelip geçicidir. Dünya denen bu metada kendini her türlü huzursuz ortamdan uzak tut. Kendini her zaman mutluluk formatına uyarla. Olumlu düşünceyi hayatına tam olarak uygula ve çevrendekilere de tavsiyelerde bulun.

Eğer kötü bir durum veya sıkıntıyla karşılaşırsan hiç tasalanma. Öncelikle sabırlı olmaya azami gayret göster. Sonrasında sorunun kökenine bir el at. Gayet soğuk kanlı bir şekilde hareket ederek, içinde bulunduğun psikolojiyi hiç bir zaman bozmadan, kendini ümitsizliğe ve yeise kaptırmadan sorunun üstesinden en iyi şekilde gelmeye çalış. Baktın ve gördün işin içinden çıkamıyorsun o zaman uzman bir kişiye acilen danış ve çözümü onun vereceği fikirle halletme yoluna git. hiç bir şey bilmiyorsan bir ohh çek ve rahata er..Ha bu şekilde sorun bitti mi belki bitti belki de bitmedi en azından kafa olarak rahatladın. 

Sonuç olarak; sıkıntı ve tasaları bir kenara bırak ve hayata sımsıkı sarıl. Mutlu bir dünya kurmaya çalış. Kendini pozitif yön üzerine eğit. Lütfen olumlu olmaya çalış ve çevrendekileri de o şekilde uyar. 

Her sıkıntıya bir ohh çek ve bir an evvel hayatından deffet. 

Yaşam ! seni gerçekten tüm içtenliğimizle çok ama çok seviyoruz. 

(kadirdeveci78@gmail.com)  

ZİRVEYE OYNAMAK

Hayat her şekilde insanın elinden akıp gitmekte olup; bu fani dünyada bir dikili ağacı olmasını isteyen veya insanlığa faydalı bir eser bırakmak için didinip duran kişi ve kimseler  için sonuç her zaman kayda değerdir. Bir insan öncelikle elindeki süper mucizevi güzelliğin kadrini veya kıymetini çok ama çok iyi bilmeli ve her daim bu hal içinde hareket etmelidir. Eğer bu şekilde hareket etmeye çalışan güzelim insan şunu bilmelidir ki; hayat ona her zaman gülümseme formatında olacaktır. Bu format gerçekten her insan için çok özel bir durumdur. 

İnsan yaşadığı veya soluk aldığı zaman içinde kendini sürekli gelişime ve ilerlemeye açık tutmalıdır. Sürekli daha ileri gitmeye veya kendini hayatta çıkabileceği en maksimum seviyeye çıkma hevesi ve arzusu içinde olmalıdır.  Yaşamın kendine bahşetmiş olduğu her nevi bolluktan en mükemmel şekilde faydalanma gayreti içerisinde olmaya azami gayret göstermelidir. 

Gel gelelim zirveye çıkmak isteyen kişinin nasıl bir davranış ve tutum sergilemesi gerektiği konusunda bazı bilgiler vermeye çalışırsak, insan en başından sağlığına çok ama çok önem vermeli ve her daim kendini sağlıklı besinlerle beslerken, spor ve uykusuna da gerektiği kadar önem vermeye çalışmalıdır.  Uyku derken şu noktayı da belirtmeden geçmemelidir. Yani istirahatine veya dinlenmesine gayet mümkün mertebe riayet etmeye çalışmalı, düzenli bir egzersiz programı hazırlayarak, günlük muhakkak takibini yapmalıdır. Kendini her gün yenilemeye çalışmalı ve her geçen gün daha da çok üzerine koyarak çığ gibi büyümeye ve gelişmeye çalışmalıdır. Dinimizin de belirttiği üzere her günü aynı olan muhakkak ki zarardadır sözü kulağımıza çok iyi küpe olmalıdır. Her gün en az 20 sayfa kitap veya benzeri şeyleri okumaya çok ama çok özen göstermelidir. 

Sonuç olarak ele aldığımız zaman Zirve; herkesin gözdesi olan muhteşem bir yer, tabiri caizsse kaf dağının ardıdır. Bu yeri her insan kolay kolay elde edemez ama şu da unutulmamalı ki; bu yeri elde edenlerde insanlardır. O zaman ümitsizliğe ve yeise kapılmadan her zaman daha çok çalışmaya ve başarı için çok önemli adımlar atmaya hep birlikte merhaba demeye her zaman Evet ama Evet.. 

Pozitif ol, olumlu yaşa ve Mutluluğu yüreğinde hisset... 

Evrene ve hayata  her daim Teşekkürler, teşekkürler...

(kadirdeveci78@gmail.com)    

8 Ocak 2016 Cuma

ÜNİVERSİTE SINAVINI KAZANDIRACAK FORMÜL

Haydi genç dostlar, sınava hazırlanan pek kıymetli değerli yiğitler; bu yazımızda sizlere hayatın önemli basamaklarından biri olan üniversite sınavında nasıl başarı elde edebileceğimizi anlatmaya çalışacağız. Sizlere sınavda nasıl bir hal içinde olunması ile özellikle ne yapılmamız gerektiği veya hangi yöntem, yol ve formül uygulanması  yönünde bilgiler vermeye azami gayret göstereceğiz. 

Öncelikle her ne durum olursa olsun, daima beyin ön planda olmalı yani yapılacak her ne varsa hangi türden olursa olsun kesinlikle beyinde çözüme kavuşturulmalıdır. Beyin; bu konuların ana motoru veya temasıdır. İnsan mental veya zihinsel olarak her nevi durum da kendini pozitif moda getirip, şöyle bir psikoloji içinde olarak; ben bu işi veya sınavı kesinlikle kazanacağım demek suretiyle yola koyulmalıdır. Eğer konumuza mütevellit pozitif bir mod veya konumda sınava başlanabilirse bilinmelidir ki; her ne olursa olsun kişi  bir sıfır önde başlamış olur. Bu değeri artırıp azaltmak da insanın kendi elinde olan bir şeydir.

İkinci olarak yapılması gereken iş ve işlemler ise; çok sistemli bir program uygulamaya koyulmakla devam eder. İnsan veya kişi kendine uygun şart ve koşullar altında kendine has özel bir çalışma veya ders programı hazırlamalıdır. Bu ders programının kritiğini iyi yapmalı en ince detayı bile gözden kaçırılmadan titizlikle analiz edilmelidir. Kendi psikolojik yönleri de ele alınarak, hangi saatler kendine daha çok iyi gelir hesapları ile kendini fazla kasmadan, sağlığını zorlamadan, sosyal hayatına çok zarar vermeden sade bir program hazırlamak çok iyi olacaktır. Bilindiği gibi bir şeyin aşırısı da zarar azı da karinesi dikkate alındığında demek istenen veya yapılması gerekli olan program daha çok ilgi görecektir. İstenen şekilde hazırlanan programa elimizden geldiği kadar riayet etmek de başarıya giden yolda önemli bir basamak olacaktır.

Bu şekil ve durumlar altında biraz ilerleme gösterildiği vakit, bir de yapılması gereken ufak bir iş gerekir. O da kendini bir deneme sınavına sokmak veya durumunun ne olduğu hakkında bir ön hazırlık yapılmalıdır. Bu şekilde hangi durumda olduğu da az da olsa netlik kazanacaktır. Bu değerlendirmenin sonuçları iyi analiz edilip, çıkan sonuçlara  göre hareket tarzımızı belirlemek her zaman daha kuvvetli ve kazançlı olacaktır.  

Tüm çalışmalar ışığı altında tabii ki kendi zihinsel veya psikolojik durumu da kesinlikle kontrol altında tutmalı ve kendini hiç bir zaman ümitsizliğe veya yeise kaptırmamalıdır. Şu da unutulmamalıdır. Umut uyanık insanın rüyası olup; sürekli pozitif veya olumlu mod formatı altında hareket ederek, her zaman mutluluk içinde olmaya azami gayret göstermelidir. 

Kişi kendine önemli bir hedef belirlemeli ve onu bir kağıda yazarak çalışma odasında görebileceği önemli bir yere asmalıdır. Bu hedefe sürekli bakıp olumlu cümleler kurmaya özellikle itina göstermelidir. Örneğin ben bu sınavdan 100 alacağım veya ben tıp fakültesini kazanacağım gibi bir çok olumlama telkinlerini sürekli kendi kendine tekrarlamaya çalışmalıdır. Gerçekten de bu hal üzerine harekete devam eden ve çalışmalarını da aksatmayan bir arkadaş, çok önemli neticeler almaya vakıf olur. Unutulmamalıdır ki her şey insanın kendinde başlar ve kendinde biter. Bir noktada istemeyi iyi bilmeli ve istemek başarmanın yarısıdır sözünü de kulağımıza küpe etmeliyiz.

İste, inan ve olsun. Zaman hareket zamanı, zamanda durmak yoktur. Sadece ama sadece hareket vardır. O hareket de bilinmelidir ki; hep ilerleme yönündedir. 

(kadirdeveci78@gmail.com)   

  

7 Ocak 2016 Perşembe

EY ALLAHIM BENİ SENDEN AYIRMA

Eyy Allahım !! Sultanlar sultanı, Padişahların Padişahı, Baş Tacımız, kelimelerin yetersiz kaldığı Yüce Rabbim, Gök kubbenin tek ama tek ve yegane sahibi !! Sana yalvarıp yakarıyorum Lütfen beni senin Cemalinden, Nurundan, Hayrından, Bereketinden, Rızkından, her nevi burada sayamadığım ne varsa  canım ALLAHIM; tüm ama tüm güzelliklerinden şu biçare kulunu ne olur ama ne olur ayırma ! 

Başım secdede, dilim yakarışta; ne olur ALLAHIM beni yoktan var eden YÜCE YARADANIM. Seni tüm kalbi duygularla uçsuz bucaksız (Sonsuz) sevgilerle  çok ama çok seviyor ve her daim sana durmadan ibadet ediyoruz YÜCE RABBİM. Affet ALLAHIM ne olur Affet. Şu biçare kuluna mağfiretinle yaklaşıp, tüm kötülüklerden koruyarak kabz eyle ( muhafaza et ). 

Huzurunda boynumuz bükük, dilimiz susmuş, gözlerimiz yaşlı, her şey senin için, her şey senin  ALLAHIM. Bizlere güç ve kuvvet ihsan eyle. Ömrümüzü bereketli kıl. Senin için yaptıklarımızı kabul, yapamadıklarımız için bizlere bir çok fırsatlar ganimetler  ihsan eyle. Bu aciz kulun da tüm günah ve kusurlarını affeyle ALLAHIM. Hayatta ki tek amacımız sana layık kul olabilmek. Lütfen bizleri sana layık kul olma şan, şeref, imkan ve selahiyetinden mahrum bırakma YÜCE RABBİM. 

Bir kul olarak bizler çok suçluyuz, ALLAHIM tüm suçlarımızı ve günahlarımızı affeyle, yalvarıyorum ALLAHIM,  ne olur bizleri bağışla, eksik ve noksanlarımızı  tamamla. Bizleri Cennetinle müjdele, Cehenneminden her daim uzak eyle. Seni her daim çok ama çok seviyoruz ve sevmeye son sürat devam edeceğiz. Senin yolunda boynumuz kıldan ince, ne olur RABBİM bizleri küfür ve şirkten uzak tut. Küfür ve şirki hem dünyamızdan hem de ahiretimizden çıkar at CANLAR CANI ALLAHIM.   

Dilim döndüğü kadar, aklım yettiği kadar sana yalvarmaya tüm gücümle devam ediyorum ALLAHIM. Eğer hayatta iken bir sürçü lisan edersem ne olur Affet ALLAHIM. Tek amacımız senin dosdoğru yolundan sana ulaşmak. Hata ve kusurları tüm hayatımızdan deffetmek. Biz senin kulunuz. Bizi ne olur ÇOK SEV  ALLAHIM 

Sana yaptığımız veya yapmakta olduğumuz tüm dua ve ibadetlerimizi KABUL-Ü MAKBÜL etmen dilek ve temennisi ile. 

Tüm dua ve ibadetlerin kabulü için AMİN... 

(kadirdeveci78@gmail.com) 

ÇOK BÜYÜK BİR İŞADAMI OLMANIN FORMÜLÜ

Arkadaş kim istemez ki bu hayatta iyi bir işe güce sahip olmayı, çok önemli ve değerli bir iş adamı olabilmeyi. Denir ki; çalış kardeşim seninde olsun Doğrudur ama her doğruda yontulmayı veya irdelenmeyi, analiz edilmeyi bekler. Acaba tek başına çalışmak ne kadar yararlı bir sonuç ortaya koyacaktır ? Daha başka formüllerde devreye sokulmalı mıdır ? İşte bu noktada;  İste, inan ve olsun haykırışı ivedi bir şekilde devreye girmeli, insanı çıkabileceği en maksimum seviyeye çıkarma realitesini göstermelidir. Eğer bir insan bu amaç ve gaye içerisinde olursa; elinden bir uçan bir de kaçan kurtulacaktır.  

Hayat; bazılarının belirttiği gibi çok da karamsar bir tablo halinde değildir. Aslına bakarsanız hayat çok neşeli, güzelliklerle dopdolu, her an insana bir çok şans ve fırsat verme telaşı içinde olan, istisnai bir nitelik barındıran, insana insan gibi muamele yapmayı çok ama çok iyi öğreten sanatsal bir değerdir. İşte bu değeri anlayan veya farkına varabilen her insan muhteşem şaheserden fayda ve yarar sağlamayı da çok ama çok iyi bilecektir. Artık O; yaşamın tüm sırlarına vakıf olmuş ve kendine bir derece  yapmıştır. Ne güzel değil mi insanın bir dereceye veya makama ulaşması. Kim istemez ki; bir makam ve mevki sahibi olmayı. Tüm bu bileşenlerin hepsi nazarı dikkate alındığı vakit; bak sen ne güzel sonuçlarla karşı karşıya kalırsın. Hadi o zaman tüm sırlara vakıf olmaya ve yaşamda olması gereken, gerçek değerini özümsemiş halde hayatı idâme ettirmeye. Hayat işte senin için var ve senin için emir beklemekte. Senin yapman gereken istemek, inanmak ve sonucunda en güzel şekilde başarmak. Haydi! İste, inan ve olsun. Durma! Duracak ne bir vaktin ne de en ufak bir saniyen var. O  zaman ne yapmalı ? Hiç durmadan harekete geçerek tüm eksik ve noksanları halletmek suretiyle çok güzel şeyler başarma azmi ve gayreti sayesinde hayatta ulaşılması en güç, en zor, en zirve ve en yüksek  yerlere çıkma zamanı. 

Başlıktan da anlaşılacağı üzere, şu anda her insanında verdiği tepkiye göre nasıl olacakta büyük bir iş adamı olacağız. İşte bu sorunun cevabı net ama net olarak insanın öz benliğinde yatmakta ve onu çıkartıp ortaya atması veya değerlendirmesi an meselesi. Yarın da değil amma bugün amma bugünden de daha çabuk. Temel de elindeki şeyin değeri bilinerek bir işe başlamalı ve sabır ve sebatla çıkılması en güç noktalara bile hızla ve zevkle adeta uçarak çıkılmalıdır. Unutulmamalıdır ki; temeli sağlam olanın emeli de çok sağlam olur. Her şey her zaman temelde başlar ve temelle birlikte hedefe nail olma şerefi ile tamamlanır. O zaman ilk yapılması gereken hareket temeli çok  ama çok sağlam atmak veya yapmakla işe girişmektir. İkinci olarak kendini ve düşünce yapısını olumlu yönde değiştirecek bilgi, belge ve dökümanları sürekli kontrollü bir şekilde büyük bir hazla, özümseyerek hayata veya yaşama katarak kendine her daim çok daha hızlı bir ivme kazandırmalıdır. Bu konu üzerine verilmesi gereken örneklerden birisi ve en önemlisi de acil ama çok acil bir dil veya lisan öğrenip hayata geçirmektir. Denmiştir ki; bir dil bilen bir insana denk ise, iki dil bilmek de iki insana tekabül eder. Bu veya buna benzer daha bir çok yol ve yöntem bizlerin ufkunda, dünyasında ve ilerlemesinde çok ama çok önemli faktör olur. En önemli noktalardan bir tanesi ise; özellikle zaafiyet gösterilen bir konu olup; her gün muhakkak okunması gerekli olan kitap, dergi, gazete gibi şeylerin okunmaması veya alışkanlık haline getirilmemesinden kaynaklanan bir sorundur. Bilinmelidir ki; gerçek manada her gün en aşağı 20 sayfa okumayı kendine âdet haline getiren bir kişi gelecekte hiç umulmadık yerlere gelme şansını çok büyük ihtimalle kazanmış olur. Eğer olumlu alışkanlıkları kendine görev ve vazife haline getiren bir insan gelecek yarınlara her daim daha umutla mutlu olarak bakar.  

Sonuç olarak; lafı veya sözü fazla uzatmadan söylemek istediklerimizi bir iki cümleye sığdırmaya çalışırsak; yapılması gereken en önemli şey; kendi farkındalığını fark ederek, içinde bulundurduğu harika ve mükemmel cevheri tam ve zamanında, uygulama cesareti göstermek çok önemli bir adım olacaktır. İşte bu tahakkümü gösterebilen her insan gerçekten de çok önemli derece ve makamlara ulaşma zevkine erişir.   

O zaman durma harekete geç ve tüm zenginlikleri hayatına sok. Unutma ki; sen bu dünyada bulunan şaheserlerin başısın.  Özüne dön ve hayatındaki bu önemli gerçekle yüzleş. Yüzleş ki yarın geç kalmayasın. Elinde bulundurduğun tüm bu öz kaynakların değerini ve kadrini çok iyi bil. Bilmemek ayıp değildir. Asıl ayıp olan öğrenmemek ve tembellik etmektir. Tembelliği ve her türlü sıkıntıları bir kenara at. Kendini her daim sev. Sev ki; insanları sevmesini de bil, bu şekilde hem sev hem de çok sevil.

Vermek istemese idi istemeyi vermezdi sözü ile de istemeyi çok iyi bilmenin önemi hiç bir zaman göz ardı edilmemelidir. İste ki; her şey gönlünce olsun. Gözün ve gönlün hiç bir zaman aç veya açlıkla imtihan olmasın...


(kadirdeveci78@gmail.com)

ZENGİN EDECEK SÜPER FİKİRLER

Hiç şüphe yok ki; zengin olmak ve refah içinde yaşamak her insanın ulaşmak istediği hayallerin en başında gelir. İşte bu güzel hayali veya umulan, niyet edilen rüyayı gerçekleştirmek her insana ya nasip olur ya da nasip olmadan bu dünyadan darı ukbaya göçüp gidilir. Gönül ister ki; insanoğlu her zaman gülsün, mutlu olsun, zenginlikle dopdolu bir ömür-ü hayat  geçirsin. Ama nerede !!  Bu güzelim beklenti veya umutlar insanı gerçekten çok ama çok cezp eder fakat elden gelen veya yapabileceği bir şey yoktur. İşte bu noktada aslında yapılacak veya elinden gelebilecek bir sürü şansı veya fırsatı olduğu, kendi öz benliğinde ne kadar büyük bir cevhere sahip olduğu gerçeği kendine anlatılana kadar. 

Eyy yiğitler yiğidi, şanlılar şanına sahip olan dost, kadirşinas ve güzel İnsan. Bilmelisin ki; sen yeryüzünün en değerli ve nadide çiçeğisin. Eşsizsin, çok şahanesin varlığın yeryüzüne yepyeni bir çehre katmakta. Sen olmasan bu dünya çekilir mi ? Güzelliklere sığmayan muhteşem varlık. Varlığın güneşi daha güzel, ayı daha parlak ediyor. Sen dünya ile bir bütünsün. Sen olmadan dünya, dünya olmadan sen olmazsın. Lütfen; artık içindeki elmasın değerini çok ama çok iyi bil ve bu destur içinde yaşamaya gayret et. Bilmelisin ki; mutluluk ve zenginlik senin içinde gizli ve ortaya çıkarılmayı bekliyor. O zaman neden durmaktasın git ve onu al. Lütfen artık bekletmeden onu derhal ortaya çıkar. O çıksın ki; tüm konuşulanlar ters yüz olsun. Çıksın ki; hayatın bundan sonra toz pembe bir hale gelsin. 

Bu farkında lığı  tam mana ve önemi ile anlayan bir insan artık kendini mutluluk ve huzur form-atına getirecek, düşüncelerini her zaman olumlu yönde geliştirme çabası içine sokacak, karşısına ne kadar negatif durum çıkarsa çıksın hiç birinden kesinlikle etkilenmeyecek, zaten kendi pozitif olduğu süre zarfında karşısına bir tane bile negatif veya olumsuz bir sorun kat'iyen  çıkmayacaktır. Yani  burada ki asıl mesele, sorun; düşünce sistemini kökten değiştirerek, kendini pozitif veya olumlu bir hal üzerine kodlamak suretiyle,  tüm sıkıntı, dert ve tasadan ebediyen kurtulur. Artık onun için negatif bir durum yoktur. Hayatında varsa yoksa pozitif bir yaşam vardır.   

Olumlu düşün olumlu yaşa felsefesi ile hareket eden bir zatı muhterem; hayatı dünyasında her zaman kazanç içinde veya farkın dalık üzerine olacaktır.

Evet; son olarak belirtmek gerekirse arkadaş olumlu düşünce sanatını hayatına harfiyen uygulayan bir insan bu hayattan menbaını tam manasıyla alma imkan ve salahiyetine hasıl olur. Eğer tam tersi bir hal üzerine olan bir insan da sittin sene ömrü hayatını rezil ve sefil halde geçirir. Burada üzerinde önemle durulması gereken diğer bir konu da tabii ki manevi yaşamdır. Manevi yaşamı da kesinlikle hayatımızdan çıkarmadan tam bir parçamız haline getirerek, görev ve vazifeleri gerektiği kadar zamanında, yerinde uygulama ve tatbik ile ulaşılmak istenen tüm hedeflere tam ve eksiksiz  ulaşmada çok büyük katkı ve imkan sunar. 

Bilinmelidir ki; eksik ve kusur çoktur. Ne de olsa beşeri bir hal içindeyiz.  O zaman Hayatı kuralları içinde geçirmeye çalışmak kuralsız yaşamaktan muhakkak ki daha üstün olacaktır. İnsan kendinin farkında olarak yaşadığı müddetçe tüm sıkıntı ve sorunlar minimal hale gelecektir. Unutmamalıdır ki; Şu fani dünyada hepimiz yolcuyuz. Bir kapıdan girdik diğerinden çıkıp gideceğiz. 

TÜM DÜNYA VE AHİRET MUTLULUĞU, SAADETİ, HUZURU HEPİMİZİN OLSUN... 


kadirdeveci78@gmail.com   

4 Ocak 2016 Pazartesi

BEYİN POZİTİFİ SEVER

Beyin; her açıdan çok önemli bir merkez olup, bu merkezi önemli yapan da çok kritik bir organ olmasıdır. Bilindiği gibi stratejik konum ve noktalar da bulunan tüm yapı ve sistemler her zaman diğerlerinden daha ileri bir seviye de  yer alır. 

Her insan veya canlı için gerçekten hayati bir önemde olan bu değerli sistem; her yönüyle çok hassas bir vaziyettedir. Bu denli kritik ve önemli olmasındaki en büyük neden; tüm hayati fonksiyonların ana kucağı gibi kabulü ile yönetim veya sistemlerin lideri konumunda yer almasıdır. 

Eğer bir insan pozitif veya olumlu bir düşünce yapısı içinde ise; bu durumdan olumlu bir şekilde etkilenecek en önemli merkezde muhakkak ki beyindir. Atalarımızın da dediği gibi kafayı serin tut, ayağı sıcak ifadesi de beyin veya kafa yapısının ne kadar dikkat gerektirdiğinin bir göstergesidir. 

Netice olarak; bir insan her daim pozitif yönde bir yaşam tarzı seçmeli ve yaşamın daima olumlu yönleriyle meşgul olmaya çalışmalıdır. Şu da çok açık bir gerçektir ki meşguliyet insanı vezir de eder rezil de . O nedenledir ki; hayatı doğru okumaya çalışmalı, elimizden geldiği kadar her türlü yanlış ve ters durumlardan oldukça kaçınmalıyız. Eğer zamanında bazı  ters giden durumlara müdahale de geç kalırsak, sonuçlar her daim baş ağrıtmaya devam eder. Eğer bir insan hayat yolunda baş ağrısından uzak durmak istiyorsa, yapılacak en önemli şey veya yapması gereken  "POZİTİF YAŞAMAK" olacaktır. 

Sen pozitif ol ki hayat yolunda gitsin,
Sen mutlu ol ki her daim huzur bulasın,
Sen sev ki herkes seni sevmeye doymasın,
Sen değer ver ki değerini tüm dünya anlasın,

HAYDİ HAYATA DURMADAN HAYKIR;

 "BEN HER ZAMAN POZİTİFİM"  diye

kadirdeveci78@gmail.com 

Öne Çıkan Yayın

KELEBEK