14 Mayıs 2015 Perşembe

NÜKLEER DENEN SIKINTI

Nükleer enerji her nasılsa bazılarına çok hoş gelebilir. Ama gerçekte işin aslı öyle değildir. Nükleer konusu Olağanüstü tehlike boyutu olan, çok hassas bir yapıya sahiptir. İnsanlar; bu konunun ciddiyetini tam olarak kavramalı ve bunun üzerine çok önemli uyarıcı adımlar atmalıdır. Hiç kimsenin de bu konu üzerinde polemik yapmasına kesinlikle izin verilmemelidir. Çünkü konu gerçekten çok ciddi olup, ortada birincil öneme sahip olan İnsan hayatı veya sağlığı vardır. 

Bu konu üzerinde önemle durulması için bizlere her zaman yol gösteren atasözlerimiz hiç bir zaman unutulmamalıdır. Bu atasözlerinde belirtilmek istenen en önemli kritik nokta; İnsanın yaşadığı süre içinde başına gelen her türlü olaydan veya musibetlerden çok büyük ders ve ödevler çıkarmalıdır. İşte bu nedenlerle atasözlerimizde gerçek olaylardan ders alınması gerekliliğini vurgulamaya çalışarak, insanları atalarımız veya büyüklerimiz her zaman uyarmaya ve dikkatli ve tedbirli davranmaya sevk etmektedirler. Bu doğrultu da; Büyük lokma ye ama büyük konuşma, Büyük başın büyük sorunu olur, Ayağını yorganına göre uzat, Olmaz olmaz deme, olmaz olmaz, Rüzgarlı havanın kuytusu, yağmurlu havanın uykusu vs. bizler için çok önemlidir. Böylelikle; bizlerin denize girmeden önce iyice düşünmesi, derin yerlerin var olduğu gerçeğini hiç bir zaman aklından çıkarmaması veya sıkıntı ve sorun başa gelmeden bertaraf edilmelidir.  

Doğa da o kadar bol nimetler var ki, bunlar Nükleeri sollar da geçer. Nükleer Enerji meselesinin tam manasıyla bilincinde olanlar, ortaya çıkabilecek bütün kötü ihtimallerin önlenmesine yardımcı olacaktır. En azından bu konuda toplumu tam olarak bilgilendirmeye çalışmalı ve hiç bir hesaba girmeden konunun oldukça tehlikeli bir boyutta olduğunu örneklerle açık, net olarak anlatmalıdır. Herhangi bir Doğal afetin ne zaman, nerede ve ne şekilde baş göstereceği hiç bir kimse tarafından bilinmediği için, böyle bir durum karşısında doğacak çok ağır yaralara sebep olmamalıdır. Sen istediğin kadar en güvenli sistemleri uygulamaya çalış, maalesef doğanın karşısında bugüne kadar kimse duramamıştır. Bu konu da özellikle Dünya devi Japonya bile, maalesef çok acı tecrübeler yaşamıştır. Japonya da yaşanan Tsunami felaketi tüm Dünyada çok üzüntü ve kaygıya sebep olmuştur. Halen Japon halkının bu yöndeki acısı maalesef geçmemiştir. Çünkü; bu konuda çok ağır bir darbe yiyerek, o kadar da güvenlikli sisteme rağmen, ne acı ki bu kötü durumun sonuçlarına katlanmak zorunda kalmışlardır. Tüm bu nedenlerden dolayı böylesine sıkıntı verecek bir enerji sistemini kabul edip faaliyete geçirmek, gerçekten ilerisi için büyük kıyamet senaryosuna neden olur. Bu gibi felaketlerden büyük dersler çıkararak yapılmaması gereken şeylerde ısrar edilmemelidir. Nükleer enerji yerine daha güvenli ve temiz olan enerjilerden faydalanmak her zaman daha mantıklı olacaktır. Örneğin rüzgar enerjisinden faydalanmak ne kadar güzel bir durumdur. Dahası Su enerjisi ve Güneş enerjisi gibi daha bir çok doğal enerji türlerinden faydalanmak hem toplum hem de çevre açısından çok daha güvenli yoldur. Efendim ne imiş; Nükleer enerjiyi gelişmiş Ülkeler kullanıyormuş, biz niye kullanmıyormuşuz. Eğer Nükleer enerji ile zengin olunacaksa bırakın; fakir kalalım daha iyidir. 

Nükleer enerjiye harcanan paranın yarısı ile daha iyi işler çıkarılabileceği de hiç bir zaman göz ardı edilmemelidir. Çünkü Nükleer enerji için gereken atom veya elementlerin ( Zenginleştirilmiş Uranyum ) çok pahalı ve tehlikeli olduğu çok aşikardır. Tüm bu nedenlerden ötürü yapılması gereken tek şey vardır. O da içine düşülmüş olan bu hatadan ivedilikle vazgeçmeli ve yerine temiz enerji kaynaklarından özellikle faydalanmaya çalışılmalıdır.


 ( kadirdeveci78@gmail.com)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Öne Çıkan Yayın

KELEBEK