12 Mayıs 2015 Salı

AZ SÖYLE, ÇOK DİNLE

Bir söze bakarım söz mü diye, bir de adama bakarım adam mı diye. Adam adamlığından hiç bir şey kaybetmez, Sessizliğini koruduğu veya muhafaza ettiği müddet içerisinde. Adamın hası duruşundan, konuşmasından, dinlemesinden, sakinliğinden, dinginliğinden anlaşılır.

Söz gümüş ise sükut altındır sözü ne güzel de insanlar için söylenmiş önemli öğütlerdir. Yani bir insan; bulunduğu her yerde, her ortamda konuşma esnasında iyi bir dinleyici dirayetinde olmalıdır. Sükut etmek yani sessiz kalmak ne güzel bir haslettir. Sükut eden veya sessiz kalmayı tercih eden, hayatta genelde çok başarılı olmuştur. Olmaya da her zaman devam edecektir. 

Sükutun veya sessizliğin en önemli temsilcisi ise muhakkak ki sabırdır. Sabır ile koruk helva olur gerçeğini hiç bir zaman akıldan çıkarılmamalıdır. Sabreden derviş muradına ermiş sözü ne kadar da doğru söylenmiştir. Çünkü sabır edenler her zaman kazanmışlardır. Yani muratlarına veya dileklerine nail olma başarısı göstermiştir. 

Bazı insanlar güzel konuşuyor olabilir. İşte o zaman güzel konuşanları da dinlemek baş tacı etmek marifete tabi bir hareket olacaktır. Dinleme yönü zayıf olanlar da muhakkak her zaman vardır ve var olmaya devam edecektir. Dinlemek ise; öğrenmek isteyene çare sürekli olmuştur.

Yerinde ve zamanında doğru söz söylemek, sözü veya lafı gediğine oturtmak karşımızdakilerin veya bizi can kulağı ile dinleyenlerin dikkatini oldukça çeker. Bunun aksine gereğinden fazla konuşmak ve aşırıya kaçmak da karşıda bulunanların dikkatlerini dağıtır ve toplantı veya oturumdan sıkılmalarına neden olabilir. 

Tüm bu nedenlerden dolayı hatip yani topluluğa hitap eden konuşmacı gereksiz aşırılıklardan kaçarak toplantıyı daha da uygun hale getirebilir. Bunu sağlayacak olan kendisidir. Çünkü orkestra şefi gibi ortamın havasını çok iyi ayarlamalıdır. Tempoyu gerektirdiğinde artırmalı gerektiğinde azaltarak ortamı veya havayı yumuşatmalıdır.

(kadirdeveci78@gmail.com)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Öne Çıkan Yayın

KELEBEK