Ülkemizde ve Dünyada; işsizlik sorunu en önemli sıkıntı ve buhranlar arasında yer almaktadır. Bu çok önemli sıkıntı veya sorun hemen hemen çoğu insanın canını çok acı tecrübelerle rahatsız etmeye devam etmektedir.
Dünya da işsiz ve aç kalmayan hemen hemen hiç yok gibidir. İşsizlik; her milletin veya devletin başlı başına kanayan en büyük yaralarındandır. Bu yara ki; kolay kolay her ilacı kabul etmeyen türdendir. Bu yaranın ilacını her hekimin vermesi biraz zordur. Verse de gereken faydayı sağlaması veya yaraya etkin tesir etmesi gerçekten zor görünmektedir. O nedenledir ki; bu yarayı işinin tam ehli hekimlere veya doktorlara göstermeli ve yapılacak çok önemli operasyonla veya ameliyatla, elinde tuttuğu neşteri, yaranın tam kalbine veya merkezine usulünce vurmalıdır. Yani; hastalığa neden olan mikrop veya virüsleri, yapılan tüm müdahalelerle kesin veya kati şekilde sonlandırmalıdır.
İşsizliği yok etmenin bir çok yol ve yöntemi; muhakkak ki bir çok ekonomist veya bilim adamı tarafından değişik iktisadi çözüm yollarıyla ortaya konmuştur. Ancak; ortaya konan bu çözüm yollarını, tam anlamıyla uygulayan sistem, yönetim veya güçlü irade çok ama çok az bulunmaktadır. Zaten; doğru yöntemi uygulayan veya uygulattıran yönetim veya sistemler, bu sıkıntıya kökten, kati çözüm yolları bulmuşlardır. Bu meselenin çözümünde; tabii ki en önemli aktör muhakkak her zaman ki gibi insandır. İnsan; gerçekten çok önemli donanıma sahip, doğa üstü bir varlıktır. Bu varlık; öyle bir sistem ve güce sahiptir ki; bu irade ve güç karşısında hiç bir savunma duvarı, ayakta kalmayı maalesef başaramamıştır.
Tüm insanlığa gerçekten bu yönde çok önemli görev ve sorumluluklar düşmektedir. Bu görev ve sorumlulukların başında da; bu mekanizmayı her zaman daha çok güçlendirici ilacı insanlığa sunmaya devam ederek, ona en büyük iyileşme yardımı ve desteği sağlamış olur.
Peki işsizliğin başlıca nedenleri neler olabilir ? Biraz bu soru üzerinde kafa yormak ve beyin fırtınası ile de gerekli çözüm yollarını ortaya koymaya özellikle itina göstermelidir. Bir insan beyni ki; gerçekten çok güçlü bir sistem sergiler. Bu muhteşem beyni veya tüm sistemi doğru kanalize edebilmek, güzel sonuçlara ulaşmada önemli bir başlangıçtır. İşsizlik; genelde yeterli kaynakların olmaması, iş imkanı sağlayacak olanakların bulunmaması ve iş ortamı sağlayacak güçlü iradenin olmaması gibi bir çok nedenden kaynaklanır. Bu ortaya çıkan nedenlerin hepsini yok etmenin veya ortadan kaldırmanın en etkin gücü yine de insandır.
Bir Devlet veya Millet her zaman için İnsana veya kendi vatandaşına gereken değeri ve önemi yeterli seviyede verdiği sürece bilinmelidir ki; bu durum işsizliğin sona erdirilmesinde kullanılacak en etkin silah olacaktır.
Her zaman için güven ve itimat her alan için çok önemlidir. Bunların yanında bir de adil yönetim şekliyle eşit veya adil gelir dağılımının muhakkak ki uygulanması gerekir. Eğer ortada bir pasta varsa bu pastadan her insan veya vatandaş için eşit dağıtım şarttır. Tüm ekonomik ve sosyal olayların en ince detayına kadar tetkik edilmesi de, başarıya giden yolda önemli bir mihenk taşıdır.
Aslında meselenin özü İşsizliğin neden kaynaklandığını tam olarak tespit etmektir. Buradan inanarak yola çıkıldığına çok etkili çözüm yollarına erişilmesi de kaçınılmazdır.
En önemli yollardan biri de toplumun tam olarak şeffaf bir şekilde tam manasıyla aydınlatılması, onlarla birlikte olunduğu gerçeğini ortaya konulması her mesele de olduğu gibi işsizlik sorununda da daha süper neticelere ulaşmakta çok faydalar sağlayacaktır. Daha buna benzer bir çok yol ve yöntem işsizliğin kökünü kazımada insanlığa veya dünya ya çok büyük katkı sunacaktır.
Sonuç olarak işsizliğin sıfırlanması amacı veya gayesiyle netice alınmak istendiğinde; ilk olarak her sorunda olduğu gibi, bu problemi de en ince ayrıntılarına kadar, çok ama çok iyi analiz ederek, tüm açık kapıların veya muslukların tam olarak kapatılmasına mümkün mertebe çalışılmalıdır. Meselenin ana nedenleri birer birer ele alınarak, yapılması gereken en acil çözüm yollarının bir an evvel hiç beklemeden uygulanması gereklidir.
Bu konuda hiç bir şey ve kimseden çekinmeden, korkmadan, yılmadan ve fedakarca hareket etmeye azami gayret göstererek atılması gereken tüm adımları korkusuzca atmak boyun borcu olarak görülmelidir.
Burada; sorunun çözümünde tabii ki en büyük ve en etkin irade, Devleti yönetenlere veya kamu ile özel sektör yöneticilerine çok büyük görev ve sorumluluklar düşmektedir. Bu sayılan kesimler yönetimi altında bulunanlara her türlü sosyal ve ekonomik sıkıntılarda açık ve şeffaf olarak en iyi yardımları sağlayarak, onlara en uygun çalışma koşulları ile çalışma sahaları sağlayacak, çok önemli formüller üretmeli ve yeni yeni iş sahaları açmaya, özellikle çok azami gayret göstermelidir.
Devlet ve Özel sektörle koordineli bir takım çalışmalar yaparak, gerekli çözüm yollarını çok ivedi hayata geçirmelidir. Her zaman ama her zaman şu felsefeyi kendine vird edinmelidir. İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın veya dünya denilen bu eşsiz mekan yaşayacak bir hale gelsin......
(KADİR DEVECİ- kadirdeveci78@gmail.com )
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder