B A Y R A M
Bayram; müslümanların çok önemli ve özel olan günlerindendir. Bayram; tüm dünyada sevgiyi, kardeşliği, güzelliği ve barışı daha çok güçlendirmek, pekiştirmek için GENELDE bilindiği kadar müslümanlarca coşkuyla içten kutlanır.
Bayram; dünyada ve ülkemizde yılda iki defa olur. Birinci bayram; Ramazanın bereketi olan ve Ramazanın sonunda kutlanan Ramazan bayramıdır. Bu bayram toplumda ve özellikle çocuklar arasında şeker bayramı olarak bilinir. Ramazan Bayramından bir gün öncesi AREFE günü olarak bilinir.
Peki Arefe nedir. Bu konu üzerine bir bakış atalım. Arefe günü; geçmişte yaşamış ve ahirete irtihal eden büyüklerimizin mezarlarını, bayramdan bir gün önce ziyaret edilmesine, mezarların başında ölenlerimizin ruhlarına, başta Fatiha ve Yasin-i Şerif ile bildiğimiz tüm duaların okunması merasimidir.
Bugün; ülkemizdeki tüm insanlar gelip geçen tüm ölmüşlerine, kabirleri başında dualar, sureler okurlar. Mezarların tek tek ziyaret edilip, duaların okunmasıyla birlikte, Kabristandan (Mezarlıktan) evlere dönülür. Böylelikle Arefe gününde yapılması gerekli olan vazifeler hakkıyla yerine getirilmiş olur. Daha sonraki gün ise; bayramın birinci günüdür. Bayramın birinci gününde sabah ezanı ile namaza kalkılır. Sabah namazı için, önce güzelce bir abdest alınır. Tabii ki gusül abdesti alınması daha uygundur. Aslında arefe günü banyo yapmanın da çok iyi olduğu belirtilmektedir. Neyse biz konumuza dönecek olursak, bayramlık en güzel elbiselerimizi giyerek Caminin yolu tutulur. Camii de sabah namazı eda edilir. Namazdan sonra imamın camii cemaatına vaaz vermesi safhası başlar. Bayram namazı vaktine kadar bu vaaz ve nasihatler devam eder. Namaz vakti gelince imam cemaate bayram namazının nasıl kılınacağı hakkında bilgi verir. Bu şekilde 2 rekat olan bayram namazı kılınmış olur. Namazın ardından imam hutbeyi okur. İmam hutbeyi okuduktan sonra müezzin KURANI KERİMDEN güzel bir sure okur. Böylelikle bayram namazı tamamen bitmiş olur.
Namaz sonunda insanlarla, bayramlaşma safhası başlar. Bir sıra haline gelerek, herkesle teker teker bayramlaşılır. Bayramlaşma bittikten sonra; camiden çıkılarak evlere gidilir. Evlerde insanlar kendi büyükleri ve küçükleri ile bayramlaşır. Evde bayramlaşma bittikten sonra, öncelikle tüm akrabalar tek tek gezilerek, onlarla bayramlaştıktan sonra; Şehirdeki,kasabadaki ve köydeki tüm insanlarla teker teker bayramlaşma gerçekleştirilir. Bayramlaşmada; büyüklerin elleri, küçüklerin gözleri öpülür. Bu esnada, insanların ağızları tatlansın diye, insanlara bayram şekeri veya tatlı ikram edilir. Bu; tabiki Ramazan Bayramının 3 gün olması sebebiyle, bayramlaşma 3 güne yayılabilir. Bu 3 günü, en iyi şekilde bayramlaşarak geçirmek gerekir. Böylelikle Ramazan Bayramı ifa edilmiş olur. Özellikle Ramazan bayramında Zekat ve fitre gündeme gelir. Bunun da belirlenen miktar üzerinden karşılığı fakir ve kimsesizlere verilir. Bu şekilde durumu zayıf insanlarda düşünülmüş olup, onlarında bayramı hakkıyla geçirmesi sağlanmış olur. Böylelikle bayram tam manasıyla kutlanmış olur.
İkinci olan mübarek bayram ise; Kurban bayramıdır. Kurban bayramı da; hali vakti yerinde olan insanların, bütçelerine göre, dinen kesilmesinde bir sakınca olmayan, hayvanların sağlıklı ve sağlam olanlarından alınarak kurban edilmesidir. Bu bayramda toplam 4 gündür. Tabii yukarıda bahsedildiği gibi bu bayramda da, Arefe günü aynen uygulanır. Bayramın 4 günü bayramlaşma merasimi ile geçirilir. Tabii özellikle birinci günü kurban kesimi yapılır. Kesilen kurban, durumu olmayan insanlara taksim edilerek dağıtılır. Bu merasim 4 gün boyunca devam eder.
Bu bayramda fakir ve kimsesiz insanların karınları hakkıyla doyurulmuş olur. Zaten amaçta bu olmalıdır. Kendi keyfin için hareket etmemelidir. Kurban derileri de önemli hayır kurumlarına verilir. Bu bayramda kimsesiz,garip,aç ve susuz hayvanlarda bayram eder. Onların da karınları biraz olsun doyar. Elimizden geldiği kadar her zaman çevremizdeki aç, susuz, kimsesiz, fakir kalanlara sürekli yardımda bulunmalı, bunun yanında da sokakta kalan tüm hayvanları da koruyup, kollayıp, onları gözetmeye çalışmalıyız. Yani tam bir çevre bilinci içerisinde hareket etmeliyiz. Elimizi genelde yardım isteyenlere her zaman uzatmaya gayret göstermeliyiz.
Müslümanlar tarafından kutlanan bu iki bayramda, gerçekten de toplumun ayakta kalmasına katkısı olan temel dinamitlerdir. Bu her iki bayramda, müslümanlar için çok büyük fırsatlar barındırır. Bunların en önemlileri küskün ve dargın olanların barışmaları, fakir ve kimsesiz olanların karınlarının bir nebzede olsa doyması, müslümanlar için önemli olan zekat ve fitrelerin yerine getirilmesi gibi daha bir çok şeyi burada sayabiliriz. HER GÜNÜMÜZÜN BAYRAM HAVASINDA GEÇMESİ DİLEĞİYLE.....
(kadirdeveci78@gmail.com)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder